Ertesi sabah Kışlık Sarayın
önündeki hidrofillerden birine atlayıp soluğu Peterhof’ta alıyorum. Petro’nun
Paris’i ziyaretinde hayran olduğu Versailles Sarayı’ndan esinlerenek inşa
ettiği bu yazlık saray kentin en güzel yerlerinden birisi, burasına bir
mühendislik harikası demek yanılmış olmayız.
Ağaçlarla çevrili yoldan devam
edip Büyük Çağlayan’a ulaşıyorum. Finlandiya körfezine uzanan büyük çeşme tek
kelimeyle büyüleyici. Heykellerle,
çeşmelerle süslemiş bir parkın içindeyim. Çevrede yabancı turisten ziyade
Rusya’yı farklı bölgelerinden Petro’nun dehası görmeye gelen Ruslar var.
Petro’un İsveç’e karşı zaferinin
anısına dikilen Samson çeşmesini selamlayıp Büyük Saray’a merdivenleri çıkıyorum.
Nazi işgali sırasında büyük tahribata uğramış sarayın günümüzdeki haline kavuşması
ciddi bir restorasyonla sağlanmış. Sarayın içi de Peterhof’un dışı kadar
görkemli.
Seyyar satıcılardan sandviç alıp
Petrohof’un güzel bahçelerinde küçük bir piknik yaptıktan sonra kent merkezine
doğru yola koyuluyorum. Petro’nun dindar kızı Yelizaveta’nın yaşanın son
yıllarına geçirmek için yaptırdığı Smolny manastırı bir sonraki durağım.
Neva kıyısındaki Smolny manastırı St Petersburg’a yolu düşen turistlerin pek farkında olamadıkları bir güzellik zira turistlik bölgenin uzağındaki olan buraya gitmek biraz zahmet istiyor ama mükâfatı büyük. Smolny’ın birkaç kilometre ilerisinde ise Finlandiya istasyonu yer almakta. Bu istasyon en çok sürgünden dönen Lenin’in işçilerince coşkuyla karşılandığı yer olarak hatırlanmakta.
Neva kıyısındaki Smolny manastırı St Petersburg’a yolu düşen turistlerin pek farkında olamadıkları bir güzellik zira turistlik bölgenin uzağındaki olan buraya gitmek biraz zahmet istiyor ama mükâfatı büyük. Smolny’ın birkaç kilometre ilerisinde ise Finlandiya istasyonu yer almakta. Bu istasyon en çok sürgünden dönen Lenin’in işçilerince coşkuyla karşılandığı yer olarak hatırlanmakta.
Lenin gelişiyle komünist partinin
karargâhı, devrimin beşiği olan bu Smolny manastırı birçok olaya tanıklık
etmiş. II. Nicolay’ın Kışlık Saray’daki tahtından indiren kalabalık yürüyüşüne
Smolny’den başlamış. Yelizaveta’nın Rastrelli’ye zengin barok üslubuyla inşa
ettiği Tsarskoe Selo nam-ı diğer çarın köyü kent dışında görülmeye değer bir
başka adres.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder