21 Mayıs 2014 Çarşamba

Yunanistan izlenimleri: Atina-Monastiraki'den Gazi’ye

 
Uzun bir yolculuğun ardından Atina’ya varmam ikindiyi buluyor, şehrin girişindeki kapanan fabrikalardan ekonomik krizin etkileri gözler önüne seriliyor. Metaxourgeio’daki otelime eşyalarımı bıraktıktan sonra metroya atlayıp Monastiraki’ye uzanıyorum.

Monastiraki cıvıl cıvıl, bir grup genç krize inat hip-hop şarkılarla dans edip para topluyorlar. Beyazıt’daki hediyelik eşya dükkânlarını anımsatan bir çarşıdan geçip,  Fatih Sultan Mehmet döneminden yadigâr Fethiye Camii’ne ulaşıyorum.
Günümüzde cami faal değil, Yunanlılar Adalar’daki ruhban okulunun tekrar açılması talep edince Türk hükümeti de Fethiye Cami’nin tekrar açılmasını istemiş. Yunanlılar turistik bölgenin kalbindeki bu camiyi açmaktan yana değil ama kentin başka bir yerinde bir caminin açılması gündemde.
Roma Agorası’ndaki Rüzgâr Kulesi’ni selamlayıp Plaka’ya nam-ı diğer Eski Semte ulaşıyorum. Plaka’daki tavernalardan yükselen Yunan ezgileri eşliğinde sokaklarını bir süre arşınladıktan sonra kentin gece hayatının kalbinin attığı Gazi semtine doğru yola koyuluyorum. Kerameikos’a komşu bu semtte Yunanlı gençler sabahlara kadar eğleniyorlar. Uzun bir yürüyüşün verdiği yorgunlukla Gazoxori meyhanesinde bir şeyler atıştırmak istiyorum. Meyhanenin bahçesinde güçlükle bir masa buluyorum.
İki meze sipariş ediyorum,  Dakos ve falafale benzeyen sebze topları. Mezelerin yanına da güzel bir uzo açıyorum. Ekmeğin üzerine domates,  feta peynir zeytinyağlı hazırlanmış dakos’a Yunan bruschettası desek yanılmış olmayız. Sebze topları da sınıfı geçiyor. Ortam güzel, fiyatlar makul; Gazoxori eğlence öncesi bir şeyler atıştırmak için  gidilmeye değer.



Hiç yorum yok: