7 Şubat 2018 Çarşamba

China Town'dan Little Italy’e: Gökdelenler diyarı Manhattan-6

Manhattan’ın büyüsü insanları kucaklıyor, zaman burada su gibi akıp geçiyor. Brooklyn köprüsü turumun ardından China Town’a doğru yola koyuluyorum. Lafayette caddesindeki Fransız şatolarını andıran Engine Company binasını selamlayıp China Town’a varıyorum.
Birçok kültürün bir potada eridiği bir şehirdeyim. Geleneklerini ve mutfak kültürlerini günümüze kadar yaşatmayı başarmış kentin iki önemli etnik grubunun yaşadığı Chinatown Little Italy bu kozmopolitliğin en belirgin örneği. Chinatown’daki Çinli nüfüs her geçen gün artıyor. Spring, Canal street arasına sıkışan Little Italy ise turistlik bir bölgeye dönüşmüş.

Civic Center’den Brooklyn köprüsüne: Gökdelenler diyarı Manhattan-5

Michelin yıldızlı lezzet şöleninin ardından Civic Center’e geri dönüyorum. Broadway boyunca Woolworth Building’in görkemli manzarası bana eşlik ediyor. Londra’daki House of Parliament’den esinlenerek inşa edilmiş, ticaretin katedrali olarak anılan Woolworth gotik süslemeleriyle göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahip. 5 cent’e ürünler satarak perakendecilikte devrim yapan Woolworth’un yaptırdığı binanın girişindeki ihtişam; buranın Manhattan’ın en güzel gökdelenlerinden biri olduğunun açık kanıtı.


Ground Zero’dan South Street Seaport’a: Gökdelenler diyarı Manhattan-4

           Feribot gezisinden sonra Broadway boyunca ilerliyorum. Manhattan muhteşem gökdelenleri, göz alıcı Broadway ışıkları, sanatsal zenginliklerle dolu müzelerinin yanında devasa alışveriş merkezleriyle de turistlere hitap ediyor. Saatlerce alışveriş yapmak için bu kente gelenlerin sayısı hiç az değil.

Yeni dünyaya açılan pencere Özgürlük Heykeli: Gökdelenler diyarı Manhattan-3

Sahil tarafına doğru yönelip iskelede bekleyen feribota atlayıp soluğu Staten Island’da alıyorum. Özgürlük Heykeli’ne (Statue of Liberty) giden ücretli tekneler var ama ücretsiz Staten Island feribotu Statue of Liberty’nin yanından geçip eşsiz bir manzara sunuyor. Staten Island’a vardığınızda adadan indi-bindi yaparak beklemeden tekrar Manhattan’a dönmek mümkün. Gidiş-dönüş bir saat süren bu keyifli yolculuk New York gezisinin olmazsa olmazlarından.
 
Amerika’nın bağımsızlığının 100. yılında Fransız hükümetinin hediyesi olan Bartholdi’nin eseri Özgürlük Heykeli Eski Dünya’dan Yeni Dünya’ya büyük hayallerle yelken açan göçmenlerin ilk gördükleri manzara olmuş. Son birkaç yüzyılda bu topraklar savaş, işsizlik gibi çeşitli sorunlardan vatanlarını terk etmek zorunda kalan topluluklara kucak açmış. Böylelikle New York City; yüzden fazla milletten insanın özgürce yaşadığı kozmopolit bir kente dönüşmüş.