Ertesi gün erkenden uyanıp Bastille yakınlarında şirin bir pastaneye sabah kahvaltısı için kruvasan almaya gidiyorum. Paris’te sadece pahalı butik pastanelerde kaliteli ürünlerle karşılaşmıyorsunuz; bazı şirin mahalle pastanelerinde de çok iyi pastalar yapıyorlar. Öyle ki; bu mahalle pastanelerinin kapılarında oluşan kuyruklar, ülkemizde ramazan ayındaki pide kuyruklarını aratmıyor. Tıpkı Bastille’deki Au Levain du Marais gibi.
28 Şubat 2021 Pazar
Bastille'den Hotel de Ville'e-Romantizmin başkenti Paris (4/7)
Ertesi gün erkenden uyanıp Bastille yakınlarında şirin bir pastaneye sabah kahvaltısı için kruvasan almaya gidiyorum. Paris’te sadece pahalı butik pastanelerde kaliteli ürünlerle karşılaşmıyorsunuz; bazı şirin mahalle pastanelerinde de çok iyi pastalar yapıyorlar. Öyle ki; bu mahalle pastanelerinin kapılarında oluşan kuyruklar, ülkemizde ramazan ayındaki pide kuyruklarını aratmıyor. Tıpkı Bastille’deki Au Levain du Marais gibi.
Moulin Rouge- Eiffel- Romantizmin başkenti Paris (3/7)
Yemekten sonra otelimin
bulunduğu Place Clichy’ye geri dönüyorum. Place Clichy, Moulin Rouge ve
Sacre-Coeur’ün de yer aldığı Paris’in Montmartre bölgesinde bulunuyor. Otelimin
birkaç adım uzağındaki Moulin Rouge’a doğru yola koyulup Sacre-Coeur ziyaretimi
gezimin son gününe planlıyorum.Moulin Rouge’un bulunduğu Boulevard de Clichy
geceleri uyumayan, sabahlara kadar neon ışıkların yandığı, kabarelerin, gece
kulüplerinin olduğu canlı bir cadde. Moulin Rouge’un meşhur kırmızı yel
değirmeni etrafında toplanan kalabalık turist grubu şov vaktini sabırsızlıkla
bekliyor. Gösterinin 21 ve 23’de başlıyan iki seansı var, göz alıcı kostümler,
sahne ve ışıklandırma eşliğindeki bu revüyü izlemek isteyenlerin 95 Euro’yu
gözden çıkarması gerekiyor.
Quartier Latin'den Conconde'a- Romantizmin başkenti Paris (2/7)
Chez Casimir’den bir dönem entelektüellerin kalesi olan şehrin sol yakasına gidiyorum. St. Germain ve St. Michel caddelerinin bulunduğu bu yakada Parisliler belki eski günlerdeki gibi kafelerde felsefeden, sanattan uzun tartışmalar yapmasalar da buralarda zaman geçirmekten hâlâ hoşlanıyorlar.
Paris’in en eski kiliselerinden St. Severin’in yanından geçip 68 öğrenci isyanlarının odağı Sorbonne üniversitesine doğru ilerliyorum. Sağ tarafımda neo-klasik mimarisiyle Pantheon tüm görkemiyle yükseliyor. Paris'in koruyucu azizesi Geneviève'e ithaf edilen bir kilise olarak inşa edilmesine rağmen, Fransız Devrimi sonrasında kilise özelliğini kaybederek bir anıt mezar halini almış olan Pantheon, Voltaire ve Victor Hugo’nun son ikametgâhı.
Champs Elysees’den Notre-Dame’a- Romantizmin başkenti Paris (1/7)
Bir bahar günü romantizmin başkenti Paris’teyim. İstanbul’dan üç saatlik yolculuğun sonunda ulaştığım Charles de Gaulle havalimanından Montmartre’daki otelime yerleşmem gece 10’u buluyor. Kenti gezmek için sabahı beklemek yerine, Place Clichy’den 2 no’lu metroya atlayıp soluğu Champs Elysees’de alıyorum. Seine nehrinin ikiye böldüğü Paris'in sağ yakasının ana caddesi Champs Elysees gezimin ilk durağı Arc Triomphe. Paris’e gelen gençler Arc Triomphe gölgesinde ‘Oh, Champs Elysees’ şarkısını neşe içinde söylüyorlar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)