İspanyolların yemek saatleri bizden farklı, öğlen yemeklerini 14.00’den sonra akşam yemeklerini ise 20.30’den sonra yiyorlar. Samimi tabernalarda tapa yemek Madrid’liler için bir gelenek. Cervantes’in Don Kişot’un ikinci cildini yazdığı evin bulunduğu Huertas sokaktaki Taberna Maceiras’a gittiğimde de benzer bir ambiyansla karşılaşmam beni şaşırtmadı.
Mekanın rustik design edilmiş hoş bir salonunda misafirlerin çogu büyükçe masalarda hep birlikte yemekleri tadıyor. Yemek kadar sosyalleşmeninde önemli olduğu tabernalarda birkaç kişin paylaştığı racion’lar biçilmiş kaftan.
Maceiras’ta yer bulmak mekânı bulmak kadar kolay olmuyor. Yine de şansım yaver gidiyor ve on dakika içinde yer buluyorum. Masaya geçtiğimde konuklar tahtaya yazılı mönüden yemeklerini seçiyorlardı. İspanyolca yazılmış yemekleri anlamakta zorluk çekenlerin yardıma ise İngilizce bilen hanım garsonlar koşuyorlardı.
Başlangıç ısmarladığım olarak bir Galiçya spesiyali olan sebzeli, deniz ürünleriyle yapılmış bir börek güzel bir başlangıç yemeği. Ardından sofraya teşrif eden ise domates sosluyla pişirilmiş ufak deniz tarakları (berberechos) ise bekletimin biraz altında zira Madrid denize kıyısı olmadığından deniz ürünlerinin tazeliği açısından Barselona’nın biraz gerisinde. Barselona’daki El Quim’deki yediğim deniz tarağı kadar olağanüstü olmasa da domates sosunun lezzet kattığı hoş bir yemek.
Son olarak Maceiras 'nın medarıiftiharı bir öğün geliyor, zeytinyağında ızgara ahtapot (pulpo), sadece bu yemeği yemek için bile Maceiras’a gidilir. Ahtapota eşlik eden yöresel Galiçya birası da oldukça lezzetli. Seçici damaklarını renkli ve lezzetli bir yolculuğa çıkartan Maceiras’ta fiyatlarda el yakmıyor, Galiçya böreği 4 Euro, deniz tarağı 7 Euro, ahtapot 10 Euro.
Bu lezzet diyarından cüzdanınızı hafifletmeden çıkmanın haklı gururuyla; ister Prado müzesinin gidip eşşiz koleksiyonları inceleyin, ister Retiro parkına doğru uzanıp güzel bir sandal sefası yapın, karar sizin!
Maceiras : Calle de las Huertas 66, Madrid
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder