Yazın veda etmeye
başladı bir eylül günü Karadeniz’e doğru yola koyuluyorum. Gece yolculuğun
ardından Karadeniz’in ufak, sevimli kenti Sinop’ta uyanıyorum. Merkez nüfusu elli bini geçmeyen Sinop,
istatistiklere göre Türkiye’nin en mutlu insanların yaşadığı şehir. Kahvaltının
ardından ilk durağım şiirlere, türkülere konu olmuş Sinop Cezaevi.
12 Aralık 2020 Cumartesi
11 Aralık 2020 Cuma
Peter–Paul kalesinden Petro’nun evine:Kuzey’in Venedik’i Saint Petersburg (10/14)
Ertesi günkü ilk durağım Peter–Paul kalesi. 16. yüzyılda kenti korumak için inşa edilen bu kalesi; İsveç tehdidi ortadan kalktıktan sonra Çar ile fikir ayrılığına düşen birçok politikacı ve sanatçının hapsedildiği bir hapishaneye dönüşmüş. Bu kalenin hiç kuşkusuz en ünlü mahkûmu Dostoyevski olmuş. Kalenin içindeki çarların mezarların yer aldığı barok katedral görkemli iç mekânıyla tek kelimeyle büyüleyici.
8 Nisan 2020 Çarşamba
Belarus’un başkenti Minsk’e yolculuk
Bir yaz sabahı
Belarus’un başkenti Minsk’teyim. Kent merkezin on km uzağındaki otelimden
önündeki bir otobüse atlayıp şehri keşfe başlıyorum. Minsk’te toplu ulaşım
araçları Ukrayna gibi eski değil, duraklarda otobüslerin ne zaman gereğini
gösteren tabelalar var. Geniş bulvarları olan düzenli bir kent burası. Minsk
turistlik bir şehir değil. Kenti gezmek için yarım gün yeterli. Belarus Türk
vatandaşlarından vize istemiyor ama sağlık sigorta yaptırmak zorunlu.
Havalimanında kolaylıkla sigorta yaptırabiliyorsunuz.
1 nolu
otobüsle 15 dakikada kent merkezine gitmek mümkün. Otobüse atlayıp şehri keşfe
başlıyorum. Cadde boyu ilerlediğimde
solumda Minsk stadı, stadın az ilerisinde Zamok alışveriş merkezi yer alıyor.
Minsk’te Colins gibi Türk markaların olduğu birkaç alışveriş merkezi var,
giyecek fiyatları Türkiye’ye kıyasla pahalı.
Yolun devamında ise bir casino var. Kentte casinoların çok yaygın ve
birçoğunu Türkler işletiyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)