Bir şehir düşünün adeta
taştan oyulmuş ve neredeyse tek bir ağaç bir yeşillik olmadığı halde
büyüleyici; şehrin kendisi bir sanat eseri, sanki bir açıkhava müzesi.
Dante’nin Michelangelo’nun, Da Vinci’nin şehri burası. İşte bu yüzden bu
küçücük şehri görmek için dünyanın dört bir yanından milyonlar Floransa’ya akın
ediyor.
Via del Proconsolo
boyunca kısa bir yürüyüşün ardından Floransa’nın simgelerinden Santa Maria dei
Fiori nam-ı diğer Duomo’su tüm görkemiyle karşımda yükseliyor. Dahi mimar
Arnolfo di Cambio’nun tasarımı; çiçeklerin Azize Meryemi anlamına gelen bu
katedral taş yerine duygularla yapılmış gotik bir şaheser.
Öğlen olunca yöresel
lezzetler tatmak için kısa bir mola veriyorum. Sakatat ağırlıklı Toskana
mutfağın vazgeçilmezleri işkembe, kuzu beyni gibi yemekler, sakatat sevmeyenler
için Floransa usulü bifteği emrinize amade. Ünü tüm dünyaya yayılmış
Toskana’nın Chianti’lerle yemeği bir lezzet senfonisine dönüştürmek için
biçilmiş kaftan. Floransa usulü bifteği akşama bırakmak istiyorum.
İlk durağım kentin ünlü
sakatatçısı Da Vinattieri. Floransa’nın arka sokaklarına gizlenmiş bu küçücük mekân
birbirinden leziz trippalar, lampredottolar yapıyor. Ekmek arası bir lampredotto
yanına da bir chianti alıyorum. Kuzu işkembesi lampredotto ağızda eriyor. Bu başlangıcın ardından Da Vinattieri’nın
birkaç sokak ilerisindeki Le Mossacce’a uğruyorum.
Doksan yıllık bir restoran burası.
Restorandakilerin çoğu turist değil, kentin yerlileri. Doğru bir yerde olduğumu
düşürürken sipariş ettiğim osso buccoyu tadınca yanıldığımı anlıyorum. Osso
bucco San Gimignano’da yediğime hiç benzemiyor, et uzun sure kısık ateşte pişmemiş
ve sosa böylelikle kemiğinin lezzeti geçmemiş ayrıca domates sosu fazla kaçmış,
tarihi olmasına karşın pek te tarihine saygılı bir restoran değil Le Mossacce.
Aksam Montecani’deki konakladığım
otele varınca, güzel bir Floransa usulü biftek yiyebileceğim bir mekân arıyorum,
otelin resepsiyonundaki görevli Da Lorenzo’nun bu işin ehli olduğunu söyleyince
oraya doğru yola koyuluyorum alıyorum ama mekan kapalı.
Şansım yaver gidiyor, iki yaşlı Toskanalı kadının yemekler yaptığı
bir restoran keşfediyorum. Bistro del Corso’da
odun ateşinde pizza ve biftek yapıyorlar, burada kendimi bir restoran müşterisinden
çok, bir İtalya’nın evinde bir misafir gibi hissediyorum, ortam sıcak, fiyatlar
makul 1 kg biftek 35 euro, yarım kiloluk bir bifteğin yanına bir chianti
classico ısmarlıyorum, mükemmel bir birliktelik oluyor.
Da Vinattieri: Via Santa Margherita
4, Floransa
Le Mossacce: Via del
Proconsolo 55, Floransa
Bistro del Corso: Corso del Roma
61, Montecatini
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder